rüyakâr

Dirayetli ol diyor adam kendine ,

Uzaktan görüyorum.

 Ne yapıyorsun kendine, harab ettin kendini. Aşk bitti.

Daha ne kadar sürecek içinde yangının, diyor içine

Uzaktan görüyorum.

 Gecenin içine ittin beni diyor, şükür, her karanlık gibi nura yatkın içim şimdi.




Kelimeler, anlatmak istediğim şeyleri dillendirmiyor azizim.

Şükür buna.

Uzaktan görüyorum.


Elleri havada kalıyor adamın koyacak yer bulamıyor. Ellerinden ağlıyor işte. Gözleri dalgın. Gözleri göl. 
Derin.

Boğulma hissi veriyor yüzme bilenlere…

Ama elleri ağlıyor.

Aşk bitti diyor içine doğru, bir eli diğer eline, ağlamaklı elleri, sadece birbirini tutuyor elleri, kendi elleri kendi 
ellerini tutuyor.

Bitti demekle bitmez diyen gözleri var. Suskun.

Gözlerine bakmıyor hiç kimse. Ben de dahil.

Ellerinden kanıyor çünkü.




Biri,

Bir baksa gözlerine,

Aşk bitmez diyecek elleri.



Uzaktan görüyorum.

İki dağ var aramızda, uzak işte, görüyorum.

 Kaç iki? Kesretten kinaye…


***

Öyle orada çaresiz bir adam duruyor.

Elleri ağlıyor, gözleri ağlıyor, kalbi ağlıyor.

Yanındayım. Görüyor biliyorum.

Hiçbir dağ yok aramızda.

İçinin içi dediği yere doğru yürüyor adam. İçi çok derin. Çok dağ gitse de içine doğru, yol daha başlarda.



Hangisi bana yakın bilemiyorum şimdi.

Dağlar arkasında elleri kanayan adam mı?


Yoksa

 Dağsız, içinden yürüyen, sessiz, içindeki uçurumlarda kendini uçurtma provaları yapan adam mı?

Düştü düşecek her an.

Her an yeniden içinde bir uçurum oluşturup atlayacak kadar cesur kendine, vicdanı dediği yerde herkez için 
atlıyor yeniden yeniden…

Hangisi bana yakın bu adamların?

Her ikisi de uzağıma düşkün!


Şimdi tam orta yerinde hikayenin,

Orta yerinde adamların,

Ortasında hayatın,

Kıyı’m var!

Kıyı var,  deniz olsam diyen umman!

Umman olduğunu bilmeyen deniz gibiyim.

Kıyısız ve sahilsiz.



Talip olmak dediğim, öğrenmek yani.

Talebe olmak, ortasında olmak ‘hal’in

İdrak edemiyorum.

Ya rabb

Rüya ile lütufla beni.


Yorumlar

Popüler Yayınlar