yüz kızartıcı
Utanıyorum insanlığımdan.
İnsan ticareti
yapan, o en son halkada botu hazırlayan kişi ile aynı insan paydasında
bulunmaktan utanıyorum.
Kaçabilmek denen
eylemin tüm tehlikeli yerlerini savruk kullanmaktan, utandım.
Botu bulmak
için genelge yayınlayıp, bot standartında Avrupa birliği şartları uygulayacağım
diyen ekabirden, utandım.
Büyük resmi
görmek lazım diyen kişiden, küçük çocukların öldüğünü görmeyen kişiden,
utandım.
Ben kendimden
utandım.
Orada cansız
yatan bedenin, o bedene Rabbi tarafından verilmiş ruhun aziz hatırasından
utandım.
Vicdanım, sessiz
kalan vicdanımdan utandım.
Aynı yerde
evet demiş olan ruh akrabamdan utandım.
İmtihan dediğim,
mesuliyet.
İdrak ettim.
Denizden balık
çıkar diyen arkadaşım, şimdi artık kıyıya yavru insan bedenleri vuruyor.
Ölüm kusuyor
deniz. Ölüm denen izzetli mefhum, Ders veriyor.
Ayvalık sahilinde,
umut için çıkılan yolda, gizli değil artık bir de, karşıya geçmek için, ölümüne
gidiyor insanlar.
Ölüme gidiyor
insanlık.
Büyük resim
de ; iç savaşın her türlü kirli
argümanına tevessül eden ‘resim yapıcılar’ ,
Sizden
utanıyorum.
Cümle sizin için kurulunca eksik kalıyor.
Kalbim kan
pompalıyor sadece, kan!
İnceden bir
sızı denen yerinde, kan pıhtısı var!
Kalp pıhtılaşıyor.
Katı.
Utanmaz adamlardan
utanıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder