Hamuşan'da hamuş Huma
‘Karakalem
çizimlerimde en çok kuş motifleri çiziyorum. Uzakta, iki kanatla sembol
edileninden, kanatları en ince ayrıntısına kadar çizilmiş olanına. Uçmak
hissini çok seviyorum. Uçabilme, hafiflik, serbesiyet, çok güzel şeyler. Bulutlar, sanki, sanki
diyorum çünkü sen- resmi izleyen- zan ile malul olansın, yok gibi. Bulutsuz
havasız bir gökyüzünde kuşlar. Ama uçuyorlar.
Havasız uçabiliyor benim içimin kuşları. Kuş
resimlerimde perspektif yok. Kuş merkezde etrafında daim olan, devran. Yer beni
genellikle çekmiyor. Bir bağımlılık olarak yerin beni kendine hıfzetmesi, göğe
ait olmaktan daha güvenli.
Güven? Bende en yaralı kuş olarak uçamayan.
Yere yakın. Kanadı incinmiş. Ben kül olmadan yeniden yeniden toz olan bir
yaralı kuşum.
Güven kuşu
kanatları incinmekten yaralı, yuvası olmayan, yüksekte göğün en uzağında olan,
hiç yuvasını görmediğim, çok ışıltılı alacalı renkli gökyüzünün bittiği yerde
ama gökyüzüne nazır.
Göğe ait ama aidiyet ile kritiğe tabi tutulamayacak kadar
naif, gökyüzünü hiç sayarak var olan, bulutsuz zıdsız uçuyor.
Sadece uçuyor.
Güven uçucu bir kuş. Yuvası yok. O yüzden herkezin, ve hiç kimsenin.
O yüzden
bende yaralı gibi. Bir derme çatma yuva
özlemi ile her gönle yakın ama imkansızın şarkısı ile muaşakalı.
Hiç , güven
kuşunun evi.
Hiç, yoktan iyi. Hiç, yoktan güzel.parıltılı olması yanmasından,
kül olmadan toz oluyor. Dumansız. Güven kuşu en çok kanat. Hareli, içkin,
herrenk, siyahi, herrenk. Nurlu ama kara. Bende öyle. Dolayısı ile resimlerimde
de öyle.
Güven kuşu suskun. Kanat sesleri bile yok. Lisanı, halidir.
Güven kuşu bende yaralı ve bu yüzden benim
gönül evimde meskun.
Güven kuşu ile aynı evde olmanın dayanılmaz acısı ile ve
güven kuşunun her an kanadının ‘iyi’leşmesi ile yurtsuzluğa kanat açması arasında
çaresiz, bu çaresizlikle hediyeli, şaşkın, güven kuşunu izleyen ve onu resmedenim.
Siz kuşça
biliyor musunuz?
Ben çok az
bigiligiyogorugum.
Hamuşan'da
hamuş huma.’
Yorumlar
Yorum Gönder