MÜZİK OL
Hikaye anlatmayı severim, dinlemeyi bilirim. Şarkı söylemeyi
severim. Bilmem ki neden buradayım?
Ben de geriye bir seda kalsın isterim. İstemek çok önemli.
İsterim ben.
O yüzden çalışırım, didinirim.
Hoş seda kalmalı mı ki?
Kalsın bakalım şimdilik.
Ben hikaye anlatacaksam müziksiz olmaz. Melodi, ahenk,
içimdeki şarkı, devam ededurur hep.
Hep beraber şarkı söylemeyi de severim.
Neden sizin karşınıza çıkmak istedim?
Bilemiyorum. Aslında çok cevaptan hangisini öne çıkarmak
gerekli onu kestiremiyorum.
Bu akşamki cevabım, güneş çok güzel o yüzden size hikaye
anlatmak istiyorum.
Öyle büyük sözler söyleyip iddiamı boşa harcamak
istemiyorum.
Hayat yeterince iddialı, ben de bir o kadar iddialıyım, ama
sadelikten alıyorum bu iddiamı.
Küçük bir çiçeğin açılışındaki harikuladeliğe hayran,
kocaman bulutun aldığı şekle seyran,
ikili ilişkilerin derdine düşkün, kendine dönük, o yüzden dünyayı
bilmeyi bilen, daha nice anlamlı cümlemi sizinle paylaşmak istiyorum. Buyrun
efendim.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde pirelerle berbere
develer ile hamama, bakın hele anama, beşiğine bir de bana.
Böyle başladı hikaye, ninni ninni üstüne, azıcık ses duymaya
görsün içim, kıpırdadı ellerim, sevindirdim etrafımı, annemi babamı, biliyorum
tabii ki çünkü ben anlamayı doğduğundan önce de öncelemiştim.
Şarkılar beni söyler, ninniler seni, müzik anlamlı cümlem
oldu, ben devrik cümle.
Edebiyat boş, ama meram anlatılmak için orta yerde öyle
mahsun. Dile geldim size geldim, başlayalım o halde, çalsın sazlar, ama o kadar
da saz yok, ben varım hem saz hem söz, hem de göz olarak. Tanığıyım hayatımın,
tanığıyım hayatınızın. Bakalım benim tanıklığımda nasıl olmuş dünya?
Hikaye müzik ile başladı, ses titreşim.
Yıllar yıllar önce idi, masallar daha yok iken, nefesten harfe
yeni geçilmişken, bu hikaye harflerin bir öncesiyle başladı, nefesle harf
arasından, müzik denen sesin oylumlu haliyle, biraz başladı sonra sustu, es
verdi hikaye, vermeliydi tabii ki.
Yıllar yıllar önce olunca kelimelerin ilk gecesine tanıklık
olurdu belki, es geçti bu hikaye bu bahsi, benim meselem değil dedi. Mesel,
sese geliyorsa ne mutlu dedi şimdinin müzikli hikayesini yazmaya gayretli
kişisi.
Müzik devam etmeli, ‘şov’ biter. Show must go on’muş, hadi
şurdan. Ben bittim, müzik bitmedi. Niyetin bitmemekse, ‘show’u bitirmemekse,
önce müziğin bitmediğini, müdahelesiz devam ettiğini idrak et. Sonra müziğe
katıl, müzik ile ol, ve çaylaklıktan ustalaşmaya doğru; müzik ol. İddialı ol,
senin iddian müzik olmak olsun. O zaman bitmezsin, Show’da bitmemeli, devam
etmeli diye didinmezsin.
Sahnedeki iddian ‘müzik ol’mak olursa, sahneden inince
bitmez, o zaman başlar ‘şov’. Ölüm müziğin en güzelinin başladığı yer olur,
sonsuz. Ölümsüzlük iksiri müzik olur belki de.
Yorumlar
Yorum Gönder