LAPACI

İçim yanıyor derkende sahici idim

Ölüyorum derkende

Her ikisi de bu dünyanın rükünleri ile anlaşılmayacak kadar sade idi

Biliyorsun artık ben bir yalancıyım

Buna çok mazeretlerim var, anlatmak lazım, ama şimdi değil.

Sen ki yalana hiç gelemiyorsun, geçelim.

Kim yalanı bile bile ister ki?

Umutsuzlar ve kibirliler

İki uç durumda olanlar

Olamadığın şeyleri, sahicilik hissi oluşmadan,  kılıflamak …

İnanmak biraz içine alır yalanın , yani o duruma ‘olmayan duruma’ inanmak

İnanınca yalan olmaz

Yada daha derine saplayayım kılıcı

Yalan a inanmak ile inançsız olunmaz

Yalan olan ile yok olan aynı değil.,

Zor temrinler bunlar , denyelim açmayı, künhüne vukufiyet kesbedelim biraz, nasip;

Olmak  , ontolojik aidiyet, var kelimesinin içi, var ile at başı bir düzlem

Yalan, olmayan birşeyi var gibi yapmak.

Kilit kelime gibi

Ama yalan için şu tabir söylenebilir mi?

Yalan, olmayan bişeyi var yapmak!

Söylenemez,  işte yine önemli bir yer, bunu söyleyen inanmıştır da!

Yani ‘’yalan, ‘olmayan bişeyi var yapmak’’’ , demekliğinin inancıdır.

Gibi hali daha yalın , anlık, yüzeysel, geçici.

Yok?

Çok derin bir hal.

Var olmayan, varın eksikliği, varsızlık,

Kritik evrenine bile gelmeyen, zıdsız,

Peki şimdi; ‘Yalan olan ile yok olan aynı değil.’ Cümlesini parçalayalım, deşelim, kanını akıtalım!

Yalan

Olmak

İle

Yok

Olmak

Aynı

Değil

Yalan var olabilir

Ama yok  var olamaz

Yok ispat edilirse var olur

Var olan ise yok olamaz

Yani yalan vardır

ama    yok , var değildir.

Yalanın büyük iddiası şudur işte;  var ‘gibi’ seni kesmez , inanç girmeli devreye yok alanı var etmek inanç işi

Gibi’yi hissettiren hali, sende alıp, inançla bütünleştirip, seni olmayan evrenin içinde yaşatması.