Sevgili babacığım

Sevgili babacığım

Seni anlatmak istedim

 bundan bir ay önce, yazayım. Mektup yollayayım sana.

ama nasıl yandı içim, korktum, utandım da galiba biraz.

seni çok seviyorum, fark etmiyormuşum.



Gösterdiğimden çok seviyormuşum.

Seni rahmetle anıyorum şimdi, tatlı tebessümlerimin içinde oluyorsun, hatıralarda, hatırlayışlarda

Bir yıl oldu dile kolay 

Çok çabuk geçti diyende var, yine zaman geçiyor işte, sağ olana geçiyor

  Babacığım

Emir böyle imiş, vakti saati gelen ahrete gidiyormuş.

Bunlar teselli ediyor beni.



Bu bir yıl içinde çok isterdim seninle yine konuşabilecek bir zeminim olsun,

O yüzden zaten annemi arayıp babamı rüyanda gördün mü demem hemen her gün

Annem görüyor seni rüyasında, ben birkaç kez gördüm o kadar



Ben küçükken

Hani ortaokul galiba, satranç tahtası yapmıştın, camdan, el emeği işçilik, çiçek açmış kareler

Nasıl sevinmiş idim ve şimdi anlıyorum o hediyenin ne kadar değerli olduğunu

Beni ne kadar sevdiğini

Ölçmek mi gerekiyormuş ki

 ne bencillik aslında



çocuklar galiba arsızca hep sevginin gösterilmesini istiyorlar



Son konuşmamızda dokunamadım sana  hemşire izin vermedi dedim. çok kızıyorum kendime neden dokunmadım diye



Nasıl güzeldin nasıl dertleştik



Selam söyledin herkese

Herkeslerin selamı var sana dedim sende herkese selam söyle dedin nefes nefese,

Berrin ablam girecekti sonra yanına  bilmiyordum son konuşma olduğunu

Hakkını helal et derdim son konuşma olduğunu bilseydim

Nermin ablamı sordun nasıl ameliyata girdimi dedin evet iyi geçecek dedim ben

Sen ne dedin ben ona dua ettim dedin

Canım babam

Gönül yapmak için didinirdin  fark ediyorum şimdi

Baksana bana, senin yokluğunda ne çok farkediyorum seni

Demek ki kıymet bilmemiş oluyorum yaşarken bu da bana utanç tabi

Şimdi baba zor

Sensiz olmak zor

Büyümek deniyormuş buna  ama çok zor

 Tespihin imamesi kopunca taneler dağılıyormuş

Anladım toparlamak bi o kadar zor

Anladım

Yüreğin hiç dinmeyecek denen bir yerden kanıyormuş

Özlüyorum seni baba ben kendimi böyle eksik hissediyorum

Gece saat iki

Ben hastanede Yasin okuyorum o bitti cevşen okudum biraz ama yerimde duramadım arabaya geçtim orada bir Yasin daha
okudum

Sonra

Sonra telefonum çaldı

Ahmet  Tuna’nın yakını mısınız diye

Evet  dedim ama iççim nasıl ürkek bir kuş nasıl titriyor içine içine

Bir yukarıya gelir misiniz dedi ses

Koşturarak yukarı çıktım nefes nefese

Hemen yoğun bakımdaki yetkili ile görüştüm biraz kötü galiba dedi senin için

Ne yapacağım ben?

Ne yapılabilir?

Elime cevşeni aldım tekrar Yasin okumaya başladım

Yasin okudum

Yasin

Okudum

İçim hem sakinlendi hem pür telaş

Tekrar kapıya gittim bir haber var mı diye

Siz bekleyin burada dediler

Yoğun bakımın yanı kantin, kantinde hasta yakınları nöbette bekliyor birkaç kişi

Öyle yalnızım ki

Allaha sığındım dua dua dua

Dua dua dua

Sonra yanıma geldi kapıdaki görevli el işareti ile yanıma gel dedi

Yanına gittim ama kalbim sıkışıktı

İçim kan

Gözlerim nemli

Sanırım kritik isterseniz yakınlarınıza haber ver dedi

Önce derin bir ohh yaşıyorsun hala daha diye

Berrin ablamı aradım berrin abla babam kötüleşmiş iyice diye

Tamam hemen geliyoruz dedi

Ben artık yerim de duramıyorum

Kapının yanında Yasin okuyorum  görevli bana bakıyor ben ona bakmıyorum

Ben hiç kimseye bakmıyorum

İçime doğru derin dualar ediyorum

Bir noktadan sonra dedim ki rabbim iman nasip et son nefeste

Kabullendim yani ölümü

Ama nasıl çaresizce

Ölme ama, Allahım senin emrin madem ölmek, ne olur iman son nefeste

İman gerçek anahtar o zaman daha bir derin anladım

Bekliyorum bir haber, iyileşti desin biri

Simdi daha iyi desin

Ümit en son ana kadar

Ümit her daim

Kapı açılıyor birkaç doktor giriyor içeri tanıyorum onları telaşlılar

Ama bana bir şey demiyorlar

Görevliye yıpratmasınlar babamı diyorum biz ahrete inanan insanlarız vakit saat gelmişse üzmesinler bedenini daha



Görevlinin telefonu çaldı sonra

Derin bir sessizlik

Başınız sağolsun dedi

Başım sağ ama karışık, karma karışık

Ne yapacağım ben

İnna lillah ve inna ileyhi raciun diyorum

Belki yüz defa belki bin defa ama çok

Dışarı çıktım ablama telefon açtım


İlk kez orada ben kendi ağzımdan berrin abla başımız sağolsun dedim ve hıçkırmaya başladım

Dil ile söylemek yaktı.

Görevlinin yanına gittim ben babamı görmek istiyorum dedim

Aşağı indirdiler  morga git yetişirsin dediler

Koştura koştura aşağı indim

Babamı görmek için

Babam

İki kişi  morg kapısındalar daha içeri girmemişler

Ahmet  Tuna’nın oğluyum dedim

Yüzünü açtılar

Sarıldım yüzüne

Öptüm öptüm  gözlerinden öptüm anlından öptüm yüzümü yüzüne kapadım babacığım 

Babacığım diye ağladım

Hıçkırarak ağladım

Sevdim yüzünü sevdim yüzünü belki beş dakika belki on bilemiyorum ama ayrılamıyorum yanından

Görevliler artık yeter diyor                                                                                 

Sen hiç kıpırdamıyorsun                                                                                       

Biraz daha kalsın demiyorsun

Cansızsın ölü gibisin

Sanki hala daha gibisin

İçeri alalım cesedi dediler ben ağlamaktan ne dedim nasıl konuştum orada hatırlamıyorum

Dışarı çıktım hastanenin dışına çıktım

Dünyanın dışına çıkmak gibi

Hıçkırarak babacım babacım diye bağıra cağıra ağlıyorum

Dışarıda hiç kimse yok ve nolur rabbim imanlı ölüm lutfeyle diye yalvarıyorum

Ama nasıl bir acı

Kalbim nasıl bir delik nasıl bir mahzunluk anlatılamıyor,

Anlatmakta gerekmiyor

On dakika galiba dışarıda öyle bankları tekmeleyerek çimleri kopararak ağladım

Sonra yeter Mehmet dedim ne yapıyorsun metin ol

İçeri gir ve gerekli olan ne ise onlara başla

İşte en uzun yarım saati ömrümün

Teker teker yakınlara haber vermeye başladım

İlk kim geldi bilmiyorum hastaneye ama her gelenle tekrar ağladım

Kimi ile çok kimi ile az kimi ile içime akıttım gözyaşlarımı

Ben babamı çok seviyorum

Şimdi hatıraları topluyorum hafızamdan ve yazmaya çalışıyorum, unutmayayım diye



Babacığım sen o süreçleri nasıl geçirdin bilmiyorum

Bize kapalı daha o alem

Rabbim rahim rabbim rahman

Rabbim seni cennetine alsın inşallah

Fevziye ablamın çaresizliği nasıl dokundu bana

Benim babam öldü ama Fevziye ablamın babası daha çok öldü sanki sonra baktım berrin ablama  sanki onun babası daha

çok öldü Nermin ablama baktım sanki onun babası daha çok öldü

Anneciğime baktım

Domur domur gözleri dinmiyor yaşları

Ben acıları ölçemem dedim ama bu çok acı

Çok çok çok acı

Ölüm bir terhis bu dünyanın bitişi ve buradan daha güzel bir aleme göçüş

Ölenle ölünmüyor

Rabbin  rızasını kazanana öteler gül gülistan

Benim Rabbim Rahman, Zayi etmez

Burada vazifesini yapana öteler ne güzel

Dünyada ahret azığı toplayana ahret ne güzel



Nasip meselesi biraz

O yoğun bakımda senin yanına girip zemzem içirmek sana

Özlüyorum seni ama kelimelerle ö-z-l-ü-y-o-r-u-m  yazmak yetmiyor baba

Biliyorum hacca giderken herkesle helalleşmen telefonla olsun  konuşman

Kalp kırıkların vardı ama küs olmadığını hissettirir telefon görüşmelerin

Küs olmayı yasaklamıştı Rabbin ve sen Kabe’de o cürümle olmak istemedin

Ortaokul anı defterim var benim biliyorsun yakın arkadaşların benimle ilgili yazılar yazdığı defter

Oraya sende yazmıştın

Geçen gün anneme göstermek için yine okuduk ne yazmışsın biliyor musun

İmanlı hayat nasip etsin rabbim  gibi bir şey

Ben şimdi fark ediyorum o kelimeli duanın ne büyük bir güç olduğunu ve bizim ailemizin üzerinde durduğunu

Başka pek çok şey yazılabilirken oraya en önemlisini yazmak

Baki kalan kubbede hoş bir seda imiş

Ne hoş sedaların var

Bende şimdi  anne karnı hayatı yaşayan evladıma senin duanla dua ediyorum

Şimdi sana ne yapabilirim sorusu geliyor içime mezardasın toprak altındasın

Rabbim rahim oraları sana cennet bahçesi eylesin inşallah

Ama fark ediyorum hayırlı evlat bırakanın amel defteri kapanmazmış

Ne büyük bir müjde

Beni hizaya çekiyor hayırlı evlat ol diyor

Ben hayırlı evlat olursam Allahın izni ile seninde defterin açık olacak

Rabbim bana o payeyi lütfetsin

Birde sana okuduğumuz Fatihaların sevabı hediyelerimiz var

Rabbim kabul buyursun

Ölüm hak ayrılık olmasa denmiş

Sırf bu dünya için mi yaratıldım ki bütün vaktimi burası için harcayayım.

Sen ki arkasından güzel söz söylenmeyi önemli sayan evlatlar yetiştirdin

Hayırda yarışan evlatlar olalım hepimiz

Seni  Allahaısmarladık

Allaha emanet ettik

Kendimizde Onunuz, Mülk onun



O gün anladığım birkaç şey daha var

İnsanların acılarında yanında bulunmak çok derin bir vefa örneği

Beni telefonla arayıp hatim okuduk hediye ettik diyeninden başın sağolsun diyenine

Yanıma gelip bizzat yanımda olanına hepsi çok aziz benim için hepsi baş üstü

Cenaze evinin cemiyet evine dönüşmesi ne hoş bir adet

Yedi gece okunan süreler dualar tekbirler ne hoş bir adet

İnsana o zaman Rabbini hatırlatmak çok önemli ve gerçekten çok latif



Senden sonra da hayat devam ediyor tıpkı benden sonra da devam edeceği gibi

Hasret  kalıyor geri

Ara sıra telefon açsam sana gibi bir his var içimde

Telefon numaran annemde ama hala daha Babam olarak kayıtlı

Çok güzel oluyor beni hala daha babam arıyor hissi iyi geliyor bana

Ben babamı arar gibi annemi arıyorum

İnsan nisyanla malul, unutuyor insan be baba

Unutmasa iyi ama

Sen dünya vazifesini bitirdin ücret yerindesin

Biz hizmet mahallindeyiz, bu dünya hizmet yeri ücret yeri değil

Hizmetimizi yapalım ücretini rabbim verir inşaalah

Seni  Fatihalarla anıyorum

Sen erhamürrahimin olan Rabbime  müteveccihsin şimdi

Çok özel kabullerin mekanındasın

Biliyorum birazda  ah diyorsun sen burada olsan hiç o söylediklerini demezsin

Ama imanımız  nispeti inancımız

Rabbim hakiki iman nasip etsin son nefeste  iman nasip etsin hepimize

   16 ocak 2012

Yorumlar

  1. Allah rahmeti ile muamele buyursun. Baba hasretini evlat sevgisi ile dindirsin. muhbbetle...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar